Cazın evrensel sesi Dee Dee Bridgewater ile cazın milli takımı olarak anılan
İstanbul Superband eşliğindeki konser büyük alkış aldı...
04/03/2009 Hürriyet
İzmir Avrupa Caz Festivali açılış konserinin solisti caz dünyasının güçlü seslerinden
Dee Dee Bridgewater'du. On şarkılık enfes konserinde yorum gücü çarpıcı fiziği ve
sahne sempatisi ile birleşince izleyenler doyumsuz anlar yaşadılar.
Orkestranın ustalarının çalgı kullanma becerileriylegırtlağını kullanarak yarışması ise müthişti...
Konser sonrası "bis" de yapan Bridgewater tüm salonu ayağa kaldırtarak
kendisine eşlik eden İstanbul Superband'i alkışlattı.
Aycan Teztel yönetimindeki orkestra yaygın deyimle gerçekten "tabanca gibi "ydi...
Dee Dee Bridgewater & İstanbul Superband konseri
04/03/2009 K. Y.
"Cazın milli takımı" olarak anılan Aycan Teztel yönetimindeki İstanbul Süperband'in eşlik ettiği
iki grammy ödüllü sanatçı, sesiyle olduğu kadar performansıyla da izleyenleri
kendine hayran bıraktı....
Dee Dee Bridgewater & İstanbul Superband konseri
04/03/2009 Haber Türk
"finalde, gerçekten görkemli bir grup olan İstanbul Superband eşliğinde iki caz klasiği yorumladı.
Çıkarken konuştuğum Şakir Eczacıbaşı'yla aynı fikirdeydik:
Bu kadın ( Dianne Reeves) bu dev Türk orkestrası eşliğinde bir albüm yapsa ne hoş olurdu! "
13 temmuz Dianne Reeves - İstanbul Superband konseri
17/07/2005 Sabah Gazetesi -Atilla Dorsay
...bir başka güzellik, Dianne Reeves ile İstanbul Superband'i aynı sahnede buluşturan,
festivale ait özel projelerdi.
18/07/2005 Milliyet- Murat Beşer (Bir Festival Daha Geçti)
***
12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin Açıkhavadaki 13 Temmuz gecesi,
bir sezon boyunca Babylon'da düzenli sahne alan(Beck's Big Band)ve
sonradan adını İstanbul Superband'e çeviren Aycan Teztel yönetimindeki 20 kişilik orkestranın,
jaco Pastorius'dan çaldığı'Donna Lee" ile başladı. Standartlardan modern klasiklere, Ömer Göksel
ve Pat Metheny'den Brecker Brothers'a, oradan 'Malatya' ve 'Çökertme' gibi türkü yorumlarına kadar uzanan çeşitlilikte sunan Superband, özellikle Şenova Ülker, Yahaya Dai ve
Levent Altındağ'ın soloları ile göz doldurdu...
...(Dianne Reeves) birlikte iki şarkı seslendirdiler;
Skylark'da Şenova'nın, That's All'da ise Martin'in nefis birer soloları vardı.
15/07/2005 Milliyet - Murat Beşer (Vokal cazın kraliçesi
)
" This is the most swinging band on the planet"
Ken Russell
23. İstanbul Film Festivali Ödül töreni- 24/04/2004
C.R.R. Konser salonu (Ntv canlı yayın)
- her konseri bir okul gibi öğretici olan bu band'i özellikle genç
müzisyenlerin Türkiye nin bir ucunda olsalar bile takip etmesi gerekiyor.
Performans olarak en az "grp all star big band" kadar iyi.
Grubun kurucusu, şefi ve aranjorü Aycan Teztel'in ozellikle brass section da
yakaladığı tınıya inanamayacaksınız. Band içi muzisyenlerin herbiri cok iyi
solo enturmantist olduğu gibi, section icindeki beraberlikleri de muhtesem.
Konuk muzisyenler de band ici muzisyenler gibi, dünya starı muzisyenlerden
oluşuyor; İmer Demirer, Sibel Köse,Fatih Erkoc, Tuna Ötenel, Neşet Ruacan
gibi muzisyenler her zaman böyle bir band eşliğinde dinlenemeyeceği için
bu arşiv değerindeki konserleri kaçırmamak en güzeli olur.
İnsallah Beck's sponsorlugunda bir Türkiye turnesi yaparlarda
bu okuldan herkes yararlanır...
(maplecustom)
kaynak: http://sozluk.sourtimes.org
Sevgili Aycan, Beck's Big Band konseri tek kelime ile harikaydı.
Seyrederken sizinle çalmak istedim. Böyle bir projede bulunmak
çok keyifli olurdu diye hayal ettim. Hepiniz çok güzel çaldınız,
konuk sanatçılar harikaydı. Ses tesisatı da çok güzeldi,
her nota tane tane işitiliyordu. Çok profesyonel tınlıyordu.
"Bence organizasyon dahil herşeyi ile dünya standartında bir konserdi.
-Türkiye'nin caz tarihinde de hakkı ile yer alacağını düşünüyorum."
Harcanan ciddi emek kendini belli etti.
Başta sen olmak üzere , hepiniz ile gurur duyuyorum .
Projenin istikrarını kalpten diliyorum.
Sevgilerimle,
Turgut Alp Bekoğlu
- orkestranın 11 nisan'daki konseri beni koltuğuma yapıştırmıştır.
iş sanata vardığımda gişede bilet kalmadığını öğrendim, bütün biletleri
satılmıştı. lakin kapıda, "fazla bileti olan var mı?"
diye bağırmam faydalı oldu...
konuk sanatçıların hepsinin birbirinden muhteşem olduğu konserde
(fikrimce özellikle Neşet Ruacan)
en çok ilgi çeken konuk sanatçı kanımca Fatih Erkoç'tu,
Chick Corea'nın Spain adlı şarkısını söylerken gösteri sanatlarında çok usta
olduğunu gösterdi,yaptığı glisandolar insanları hayrete düşürdü.
konser sonrası kulise girip herkesin elini sıkmak istedim.
(cazova)
kaynak: http://sozluk.sourtimes.org
- türkiye'de böyle bir orkestra olabileceği
hiçbirimizin aklının ucundan geçmezdi, meğer olabiliyormuş.
hepsi mesleklerinde çok iyi müzisyenler, hepsi birer solist.
dünya çapında üne kavuşmaları an meselesi..
orkestra; 4 trompet, 5 trombon, 6 saxofon, gitar, piyano, bas,
perküsyon ve davuldan oluşuyor.
(outsideyourdoor)
kaynak: http://sozluk.sourtimes.org
Kaynak: http://www.cazci.com
Konser Yorumu: Ergin Sevinç
Bazı konserler vardır, sanatçılarını çok fazla dinleme imkanını
bulamamışsınızdır. O konserin nasıl geçeceği; müzisyenlerin performansı,
çalınacak parçaların yapısı ve de sizin o andaki konsantrasyonunuza bağlıdır.
Bazı konserler ise sanatçılarını bildiğiniz, daha önce pek çok defa dinlemiş
olduğunuz, beğendiğiniz ve yine 'beğenmek' için gittiğiniz konserlerdir.
Bu ikinci konser tipinde sanatçıların işi çok daha zordur çünkü karşılarındaki seyircilerin içinde 'hey bu soloyu daha önce çok daha iyi çalmıştı!"
diyebilecek pek çok insan vardır...
Evet, 11 Nisan akşamı İş Sanat'taki Beck's Big Band konseri
ikinci gruptaki konserlerden biriydi.
Nasıl olmasın ki? Kadro adeta Türkiye 'caz' milli takımı gibiydi:
Şenova Ülker, Levent Altındağ, Yahya Dai, Volkan Hürsever, Tuna Ötenel,
İmer Demirer, Neşet Ruacan,Volkan Öktem, Aşkın Arsunan
aklımda kalan ilk isimler arasında.
Aycan Teztel yönetimdeki Beck's Big Band'in adını cazseverler,
geçtiğimiz yaz İstanbul Caz Festivalinde Miles Davis'i anma konserinden
sonraki şovuyla hatırlayacaklardır. Aradan geçen onca zamandan sonra,
11 Nisan akşamı olan konsere gelince: Konserin ilk parçasından itibaren
yüksek bir tempoda başlayan konser bu temposunu neredeyse hiç kaybetmedi.
Kalabalık bakır saz grubu, caz orkestralarına özgü tansiyonu yükseltme,
vurgulamaları yapma ve gerilim hissini seyirciye yansıtma işlevini çok iyi gerçekleştirdi. Bakır saz grubunun bu uyumunu izlemek son derece zevkliydi. Trompetçi Şenova Ülker tecrübesi ve tekniğini sololarıyla ortaya koydu.
İlerki konserlerde diğer trompetçilerin de sololarını duyarız diye ümit ediyorum. Trombon kısmına gelince: Şef Aycan Teztel'in ifadesiyle hepsi öğrencisi olan trombonculardan solosunu dinlediğimiz Hakan Çimenot farklı projelerde
kendisini gösteriyor. İlk olarak Ricky Ford'un Istanbul Jazz Collective grubunda dinleme fırsatı bulduğum Hakan Çimenot, Funkbone grubunda da yer almakta.
Sanırım cazseverlerin bu tromboncuyu ileride sık sık dinleme fırsatı olacak.
Nefesliler arasında aslan payı saksofonlara verilmişti. Altoda Yahya Dai,
Serdar Barçın; tenorda ise Yuri Ryadchenko'nun sololarıyla başlayan konserin
ilk iki parçasının ardından ilerleyen bölümlerde birbirinden güzel soloları
dinleme fırsatı bulduk.
Sololar ağırlıklı olarak Yahya Dai, Serdar Barçın ve Levent Altındağ üzerinde toplanmıştı. Türk cazında saksofon denilince ilk akla gelen isimlerden olan
Yahya Dai bu konserde de sevenlerini memnun etmesini bildi. Kimi parçalarda
tenor da çaldı ve saksofon ailesine olan hakimiyetini sergiledi.
Serdar Barçın ilk defa dinleme fırsatı bulduğum bir altocu (aynı zamanda
flüt de çalıyor) ve sanıyorum ki ileride adını daha sık duyacağiz.
Çalışı son derece enerjikti; geçişleri, tiz perdelerdeki rahatlığı gerçekten
izlemeye değer. Gecenin sürpriz isimlerinden biriydi dersek pek de yanılmış olmayız sanırım. Arasında bulunduğu saksofon ustalarından aşşağı
kalmayanbir perfomans sergiledi konser boyunca.
En iyi hep en sona saklanır ya, ben de bu yüzden Levent Altındağ ile ilgili
görüşlerimi sona sakladım. Habbecik projesinden hatırlayacağınız
"Baba Levo" lakaplı Levent Altındağ'ın konserde yaptıklarını
saksofon grubu içinde değerlendirmek yanlış olur. Çalışı bütün orkestranın
gidişatına yön verdi. Müthiş enerjisi sololarına yansıdı ve açıkçası seyircilere "hakikaten de 'baba' adammış" dedirtti. Altındağ konser sırasında çaldığı
tenor ve soprano saksofonlarla sahneye çıktığı zaman caz, blues, groove ve
o sırada çalınan müzik her neyse kendi fikirleri çerçevesinde eğdi, büktü
istediği gibi yeniden şekillendirip orkestaraya geri verdi. Konser boyunca
orkestranın temel direklerinden biriydi.
Ritm kısmına baktığımızda, elektrik basta Eylem Pelit ve konuk sanatçı olarak
da Volkan Hürsever yer aldı. Pek çok değişik projede yer alan Eylem Pelit ile
özellikle Kenny Garrett'la çaldığı konserden sonra caz dinleyicileri dışında da
kendine hayran kitlesi edinen Hürsever, konserde üstlerine düşeni
eksiksiz yerine getirdi.
Big Band lideri Aycan Teztel'in "bütün müzisyenler iyi, ama o apayrı" diye nitelendirdiği davulcu Volkan Öktem'ın çalış stili orkestranın müziği ile
çok güzel örtüştü ve Öktem konser boyunca bol bol solo imkanı buldu.
Beck's Big Band konserinde Tuna Ötenel, Sibel Köse, İmer Demirer, Aşkın Arsunan, Volkan Hürsever, Neşet Ruacan, Fatih Erkoç konuk sanatçılardı.
Genelde ikişer parçada yer alan konuklardan Neşet Ruacan, Aşkın Arsunan ve
Fatih Erkoç izleyicilerden en çok alkış alan isimler oldu.
Neşet Ruacan'ın çaldığı blues ve Aşkın Arsunan'ın, Teztel'in düzenlemelerini
yaptığı Camilo parçalarını çalmasıyla beraber ortam birden ısındı.
Tuna Ötenel'in aynı parça içinde piyano ve alto saksofondaki performansı da görülmesi gerekenler arasındaydı. Bunca şey söyleyip de şef Aycan Teztel
üzerine bir şey söylememek olmaz diye düşünebilirsiniz... Bir parçada trombon çalan Teztel için fazla yorum yapmaya gerek yok diye düşünüyorum:
ortaya çıkan müzikte liderin payının ne kadar önemli olduğu düşünülürse,
Teztel'in de ne ölçüde başarılı olduğu da tartışılmaz!
Konserin ardından yoğun alkış üzerine tekrar sahneye gelen orkestra
Taş Devri'nin tema müziğini çaldı ve izleyicilerin konserden yüzlerinde
tebessümle ayrılmasına vesile oldu. Bu güzel konserden ötürü sanatçıların
yanı sıra emeği geçen bütün ekibe ve orkestranın kurulmasına neden olan
Beck's e teşekkürler! Umarım ki Beck's Big Band'i tekrar izleme fırsatımız olur.
Kaynak: http://www.cazci.com
Konser Yorumu: Ergin Sevinç
-dinlemeyen sakın ben cazcıyım demesin.
boylesi ne geldi ne goruldu...
(maplecustom, 13.04.2003 14:26)
kaynak: http://sozluk.sourtimes.org
- bugüne kadar düşünülmememiş olmasına şaşılası,
süper fikir, daha sıkça çalmaları istenecek bir topluluk.
(amelie, 11.04.2003 13:31)
kaynak: http://sozluk.sourtimes.org